Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

gönül etmek

См. также в других словарях:

  • gönül — is., nlü 1) Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi. O. S. Orhon 2) mec. İstek, arzu Okumaya gönlün var mı? Birleşik Sözler gönül avcısı gönül …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönül (veya gönlünü) almak — 1) sevindirmek 2) kırılan bir kimseyi güzel bir davranışla hoşnut etmek Çok yüklendiler zavallıya, biraz da gönlünü almalı... T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gönül okşamak — birini hoş bir söz veya davranışla sevindirmek, iltifat etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ileri geri konuşmak (veya söz etmek veya laflar etmek) — yersiz ve gönül kıracak biçimde konuşmak Böyleydi, ilkin coşar tartışır, ileri geri konuşurdu. H. Taner …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taltif etmek — 1) gönül okşamak Bundan dolayı beni taltif etmeniz lazım gelirdi. R. N. Güntekin 2) nişan, madalya vb. vermek 3) ödüllendirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tarif etmek — tanımlamak Bu toplantıdan nasıl bir gönül bulantısıyla çıktığımı tarif edemem. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hatır gönül yapmak — birini tutum ve davranışlarıyla mutlu etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • IYAF — Gönül dönmek. * Mütereddit olmak, kararsızlık, tereddüt etmek. * Tiksinmek, iğrenmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • göz — is., anat. 1) Görme organı 2) Bazı deyimlerde, görme ve bakma Gözden geçirmek. Gözden kaybolmak. Göz önünde. Gözü keskin. 3) Bakış, görüş Bu sefer alacaklı gözüyle baktım. 4) Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak Asıl felaket bu pınara sırt… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hatır — is., Ar. ḫāṭir 1) Düşünme, akılda tutma, hafıza, zihin, akıl, yâd 2) Gönül, kalp Sakın hatırını kıracak bir şey söyleme. 3) Birine karşı duyulan saygı, sevgi Hatırınız için bu işi yaptım. 4) Durum, keyif, hâl Hatırını sormak. Birleşik Sözler… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»